Muhabbet, özü Sevgili ile doldurmak, sözü sevgili ile güzelleştirmektir...
Muhabbet, ne kadar zor olursa olsun tercihi Sevgiliden yana kullanmaktır...
"Muhabbet" insanın içini ısıtan, samimiyeti de beraberinde getiren sıcak bir kelimedir...
Sevgi, aşk, dost edinmek anlamlarına da gelen muhabbet, şiddetli arzudan dolayı kalbin kaynaması, taşması, sevilene ulaşmak için çırpınmasıdır...
Muhabbet, insan ruhunun, kederlerden ve hüzünlerden kurtulmasıdır...
Muhabbet, gönülün, sefaya, neşeye ve huzura kavuşmasıdır...
Cenab-ı Hakk, insanın kalbine sonsuz bir muhabbet kabiliyeti yerleştirmiştir. Öyleyse, insan kendindeki bu nihayetsiz kabiliyeti, evvela ve bizzat Allah’a verecek, diğer bütün muhabbete layık zatları, nimetleri ve ihsanları da Allah için sevecektir.
O Allah ki, kulu Muhammed'i muhabbetle sevmiş, Onun muhabbetle sevilmesini razı olduğu amellerin başı kılmıştır.
Muhabbetin üç sebebi var: Cemal, kemal ve ihsan. Biz bu üç şeyi sebepsiz severiz.
Madem insan cemal, kemal ve ihsana karşı fıtraten muhabbet eder, öyleyse Muhammedsiz Muhabbet olur mu?
Sultan II. Mahmud’un hanımı ve Sultan Abdülmecid’in annesi olan Bezm-i Alem Valide Sultan’ın kullanmış olduğu mührüne kazınmış olan şu ifade ne kadarda manidardır:
"Muhabbetten Muhammed oldu hasıl,
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl?
Zuhurundan Bezm-i Alem oldu vasıl…"
Öyleyse bizim de Muhammedî Muhabbeti, Muhammedî Hayatı gönüllere kazımamız gerekmez mi?